hani o uzak yüzlü yer var ya
bilirim siz bilmessiniz kaç arşındır bakışları
kâh dokunaklı kâh ağlamaklı
kışkırtan,nazarında cümleyi derde çeken
inleten kor kıvılcım bakışları
hani o gurbet yüklü dil var ya
bilirim siz bilmessiniz neden direnir yanlızlığa
kâh akar bir dost ile sıla-i rahme
kâh durulur geç vakit kalemlerle söyleşip
hani o çiçek dünya düş var ya
bilirim siz bilmessiniz kara bulutları dağıtır
kâh bürünür bir çocuğun neşesine
kâh buğday bir güzelin busesinde görülür
hani o manâ yüklü an var ya
bilirim siz bilmessiniz nasıl yanar içten içe
kâh bakar, hüzünlü bir gecedir duyguları
kâh muhabbetin dipsizliğinde gezinir
hani o demir bilek el var ya
bilirim siz bilmessiniz kaç eylemdir karıştığı
kâh isyandır emeği, yılgınlığa bir reddiye
kâh sevgidir bir başına avucunda demlenen
30 Mayıs 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder