21 Mart 2008 Cuma

DİLRÜBÂ

henüz daha köhnememiş bir köşkün
bahçesinde dolaştım bir nebze.
âsûde vakitlerdi ağaçlarda avunan
eritti şerbet kokuları muammalı resimleri
kapılar ince bir tennure,seherler bir tutam aşk
açtım ve kapadım gözlerimi bir anlık ıtırnâk
karşımda gülgonca oynaşıp ferahfeza dilrüba,
ilkin görmedi beni buhurdanlar arasında
sonra bakıştık,biraz coşku biraz gam
konuştuk şurdan burdan,mevsimlere söylenip
şadırvanlarda yıkadık yeknesak zamanları

------o------

modern zamanlar oralı olmadı dilrübayı görünce
anlamadı gün gölge,acil vakitlere selam
dilrüba,hırslı ve planlı gözlerde
çoktaaan unutulmuş bir masaldı...
ancak savaşları anlatmadı tarih sadece
uygarlıklar yükselmedi hep kaşifler kanadında
mütevazi bri bahçenin görünmez sedirinde
dilrüba da yaşadı,bî-telaş ve nazikâne
söz ile yıkıyorum artık seherleri aşka hasret
iniyorum yokuş yukarı geçmişten geleceğe
sayılı mekanlarda avutup küllenmiş resimleri
bir yanım gün,mecbur ve sitemkâr
diğeri soluyor vakti ,dilrübânın sevincinde.

Hiç yorum yok: