11 Mart 2008 Salı

DUYGULAR,DURUŞMALAR

ARSIZ
Kendine söz geçiremeyen beyhûde
Yalvarışların renkler kadar kaypak
HIRSIZ
Günlerin denkliğini eliyle bozan alçak
Yönünü yitirmiş acılara gebe
SIDDIK
Adımları mihenk taşı,kulakları çınlatan
"D" harfindeki iman , kalplere dokunuş
GÜVENCE
Sınırları önceden belirlenmiş saha
Sûretlerin sonraları unuttuğu girilmez bir vaha
ÖNCÜ
Rehbersiz bir gecede yalınayak koşan
Rüyalarda bile unutulan mavi ülkeye doğru
EDEB
İrâdesizliği kabul, akıl ile aklı aklederek
Fikir hüviyetsiz,isteyerek istemeyerek
DENGE
Bir bağbozumu öncesi görünen direnç
Bir anlık fırtınayla eskitmeyen düşlerini
ÇİLE
Musalla taşını giriş yapan ezcümle
Her ne gelirse gelsin gönlü seraptan uzak
AŞK
Yanık kalpleri gözyaşları ile yıkayan
Bilirim yine gelirsin tatlı ve şımarık çocuk
ÜMİT
Ezel ve ebed arası bir köprü
İsmin her hâli kanımca kabulüdür
YALNIZLIK
Umûra değil yalnız sana bu sahne
Küfret hadi durma,seyreden de sende,seyretmeyen de
BENLİK
Her zuhurda yeni demler açan,en çok da kendisinden korkan
Sevgiyi hesapsızca harcayan bir garip od ağacı

Hiç yorum yok: