doğdum
öyle pek bir şey beklemeden
lale bahçesi de değildi zaten adıma düzenlenen
büyüdüm
acı tenimde dolaştı
sokaklar bir başıboş,oyunlar sihirbaz kumpası
okudum
ilk harfim merak
kitaplar bir başka dünya,gerçekle düş arası
duydum
daha yedisinde,sevgi hırpalanırmış bazen
kapalı kapılarda beklermiş söz,kavga denen illeti
üzüldüm
babamın eve her geç gelişinde
korkular büyüttüm merdiven aralığında
sordum
küçük bedenime: suç bende midir ki?
neden annem hep ağlamaklı,babam bu kadar derbeder?..
daldım
günlerin savrukluğuna,bir yönüm rüzgara kardeş
diğeri uçuyor gençliğe doğru
anladım
bir tokatla
benim adım kızmış meğer,diğerleri hep tehlike!..
bundan böyle evimiz bilinen tek siper
kızdım
adımın her harfine
duvarlar duydu yalnız beni
yağmurlarda sildim adımın izlerini
gittim
ben de bir gün uzaklara
seslendi küçüklüğüm ardımdan:elveda!..
duyamadım ki sesini,galiba işim çoktu
koştum
demokrasi,özgürlük,kadın,fikir,feminizm!..
düşe kalka öğrendim büyümek ne de zordu.
tattım
sevgiyi sıcak bir el temasında
bunca zorluk bir yana,aşık olmak hoştu.
sustum
görünenler bir başka...
sloganlar,söylemler,bilmemneler
bazen hepsi ne boştu!..
aradım
varlığım niye varsın?
görünmez bir el sanki,gelip beni kurtarsın
avundum
sezen aksu... bir garip hüzün...
hacıbayram'a söyledim mechul bildirilerimi
dinledim
her mescitte nefs,ruh,akıl,kelam
dinmiyordu acım,ruhum aşka müptela...
döndüm
bıkmadan muma yanan pervane...
yaktım gemilerimi,adımı bir kenara yazarak
buldum
aşktı merhem tüm savaşlara
emeğin en hası bu meydanda verilir...
kıldım
ilk namaz,idollerimi yıkarak
artık bundan sonrası
uzun bir bekleyişti.
22 Mart 2008 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder