30 Nisan 2008 Çarşamba

ZAMAN KAYMASI

edirnede serhat sineması
büyülü günler, unutulmuş keder
çocukları örter yıldızlar
başlayınca bir yaz hatırası
kabak çekirdekleri
soyunur beyaz perdenin hülyasına
ayin başlar sanki gece saat dokuzda
kötü kadın akıtınca irinini
güzel melek kırılası saydam kızlara
beddualar duyulur edirne sokaklarında
anneannem tutamaz kendini
beddua yetersizdir eylemlerle ağlar yüreği
atar ne varsa sinesinden,kötülere şimşekler yağdırıp
o tatlı tombul elleri
film karesine ha çarptı ha çarpacak
-------0-------
edirne'de serhat sineması
ruhsatsız gülüşler,semasında yankılanan
büyük yaldızlı ve görkemli bir sebeb
yok mutluluğu salmak için gözlerden
küçük bir sinema
biraz roma pastanesi
alabildiğince yetkinlik
------0-------
geceleri ayıltmamış dünyanın gidişine
uzaklarda bir yerde yolunda gitmesede insanlık
edirne bir yaz yaşıyor
belkide en doğrusu
-----0------
sokaklar kirlenmemiş
saf saf bakmakta insanları
bazen bilmek çözüm sunmaz
size ne kadar özenirim bir bilseniz
-------0------
edirne'de acıyan tatlar
akide şekeri çiğner ağzı yanmaz
başa gelen bin türlü dertler
bir komşunun bahçesinde giderilir


yoktur insanımın felsefesi , derinliği
naturmort bir tablodur,selimiyem hariç
şu koca şehirde bocalayınca aklım
ruhum salar ipini, çocukluğumda dinlenir
uğrar teşne sokak,muradiye ıssız
dolaşır zamanları çaldığını düşünmeden
göğe sokulur hınzır ve şımarıkça
lâtif bir rüzgardır ağaçlarında sallandığım
--------o--------
yoksuldur biraz, mağdur edirnede çocukluğum
ama olsun:hava.su,taş,toprak
ötesi mutlu olmak bedava
küçükse de hayaller nehirlerce dinlenen
aydınlıklar çağıydı saflığında gözlenen
--------0--------
edirnede serhat sineması yanmış
yanmış kanaatkâr insanlar çağı
şimdi büyüdü düşler azaltıp gülüşleri
yollar uçtu gitti istanbula
derin istanbul,istanbul, aklım karışık
ben halâ edirne'de sırlanmış
telaşsız ve arı
yitik zamanlarla barışık...

Hiç yorum yok: